18 Temmuz 2009 Cumartesi

PUSULA


Çok eskilerden beri pusulayı Çinlilerin bulduklarına inanılır. Sonradan, bunu Hint Okyanusu'nun kuzeyinde seyreden Arap denizcilerine aktardıkları sanılır. Venediklilerin de Yakındoğu'ya yaptıkları ticari geziler sırasında, pusulayı Araplardan öğrendikleri tahmin edilmektedir.


Bir başka inanca göre de, pusula Doğu'dan değil, kuzeyden gelmiştir. İskandinav denizcilerin pusulayı Akdeniz'e aktardıkları da ileri sürülmektedir. Hangisi doğru olursa olsun, pusulanın XII. yüzyıldan beri Batı'da bilindiği bir gerçektir. Bu, bir eksene bağlı mıknatıslı bir ibreydi ve yatay bir düzey üzerinde hareket ederek, manyetik meridyene göre yön değiştiriyordu.


XIII. yüzyılda yayınlanan denizcilik belgelerinde, ibrenin 32 çeyrek parçaya bölünmüş bir tahta yuvarlak üzerine raptedildiğinden söz edilmektedir. Yine eski bir denizcilik inancına göre ilk deniz pusulası olan denizgülü de, Güney İtalya’da, Napolili bir usta tarafından� yapılmıştır.


Yüzyıllarca araştırmalardan sonra, 1876'da Thompson'un rüzgar� gülü�� model� olarak ağır basmıştır. Bu, kuru bir� güldü. İngiliz Dent ve Ritchie'nin çalışmalarının ürünü olan sıvı deniz pusulası, 1880'lerde iyice yaygınlaşmıştır. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, jiroskop da denen yeni bir pusula, hepsinin pabucunu dama atmıştır. Yine de her gemide klasik bir pusulanın bulunması, bugün de zorunludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder